Azerbaycan Halı Müzesi
Dünyanın ilk ve en büyük halı müzesi unvanlarını taşıyan Azerbaycan Halı Müzesi, 1967 yılında kurulmuş. 2014 yılında Hazar Denizi kıyısındaki rulo yapılmış bir halı biçiminde olan yeni binasına taşınan müzede 6 binin üzerinde halı var.
Devlet Bayrağı Meydanı
2010 yılında açılan Devlet Bayrağı Meydanı, Azerbaycan halkının birlik ve bütünlüğünü simgeleyen 162 metre yüksekliğindeki bayrağın bulunduğu meydan. “En uzun bayrak” rekorunu kırarak Guinness Rekorlar Kitabı’na geçmiş. Bayrağın boyu 35 metre, eni 70 metre, toplam alanı 2450 metrekare, ağırlığı ise yaklaşık 350 kilogram.
Kristal Palas
Hazar Denizi’nin kıyısında yapılan Kristal Saray, muhteşem görkemiyle çok fonksiyonlu kapalı bir arena. Kapasitesi 25000 kişi. Kristal Saray’dan geceleri gökyüzüne doğru yükselen lazer ışınları olağanüstü bir görüntü oluşturuyor. Ayrıca yüzeyindeki ışıklandırma da koca yapıyı devasa bir kristale dönüştürüyor. Burada Eurovision Şarkı Yarışması yapılmıştı.
Ateşgah
Adı “Ateş Mabedi” anlamına gelen Ateşgah Bakü kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta ki Surakhani Kasabası’nda. Dünyadaki üç Mecusi tapınağından biri. 16, 17 ve 18. yüzyıllarda yerdeki doğal gaz sızıntıları sebebiyle, bir zamanlar ebedi sönmez ateşlerin yandığına inanılan bir ateş mabedi burası. Geçmişte Zerdüştler için önemli bir ibadet yeri olan yapının bazı odaları günümüzde müze haline getirildiği için gezilebiliyor. Tapınak ayrıca Nevruz kutlamaları için de kullanılıyor.
Şehitlik
25 Mayıs-17 Kasım 1918’ deki Kafkas Harekatında Türk Kafkas ordusu 15 Eylül 1918’de Bakü’ye girmiş, Azerbaycan, Karabağ ve Dağıstan’ı düşman işgalinden kurtarmış. Bu savaşlarda şehit olmuş Azeri ve Türk askerlerinin defnedildiği bu yere Şehitler Hiyabanı adı verilmiş. 1130 Türk askerinin isimlerini 1999’da açılan anıtın üzerinde görebilirsiniz. Günümüzde hala protokol karşılamalarında kullanılıyor bu şehitlik. Buraya kolay ulaşılabilmesi için sahilde füniküler de inşa edilmiş. Şehitliğin yanında bir de cami yapılmış. Adı Şehitlik Camii. Azerbaycan topraklarını savunurken şehit olan Türk askerlerinin anısını yaşatmak için Türk Diyanet Vakfı tarafından inşa edilmiş.
Bakü Bulvarı
Bakü sahil şeridine paralel uzanan Bakü Bulvarı 1909 yılında açılmış. Geçtiğimiz yüzyılın başında Bakü’deki zengin petrol tacirleri yaşıyormuş burada. Bölge daha sonra Deniz Kenarı Milli Parkı olarak adlandırılarak koruma altına alınmış. Hazar kıyısında bulunan bu bulvar Milli Park alanının büyüklüğüne göre Paris'te Seine Nehri kıyısındaki parktan sonra ikinci sırada. İlk sırayı almak için kordon kıyı boyunca uzatılıyor. Hedefleri dünyanın en büyüğü olmakmış.
Nizami Caddesi
Azeri şair Nizami Ganjavi’nin adı ile anılıyor. Araç trafiğine kapalı yaklaşık 3,5 kilometrelik bir cadde. Cadde boyunca neredeyse tüm Türk ve uluslararası markalara rastlamanız mümkün. Tam bir “piyasa” yapmışlar burayı. Ciddi bir sosyal yaşam merkezi olmuş. Büyük alış veriş merkezleri ve mağazalar, restoran ve kafeler, dinlenme parkları ile İçeri Şehir’ in dışarısında bir Avrupa caddesi yaratmışlar burada. Işıklandırma caddeyi geceleri de gündüz gibi yapıyor.
Alev Kuleleri
Yeni Bakü’de bir yanda cam kuleler ile dev gökdelenler var, diğer yanda klasik ve modern mimari. Dünyanın en büyük otel zincirleri şehirde yerlerini almış bile. Şehir merkezindeki Ateş Kuleleri Bakü’nün yeni simgesi artık. 190 metre yüksekliğindeki Alev Kuleleri ofis, konut ve otel olarak kullanılan 3 kuleden oluşuyor. Bakü’nün en yüksek yapıları olmak üzere inşasına 2007 yılında başlanıp 2013’te tamamlanmış. En önemli özelliği, 10 bin LED ampul ile kaplanmış dış yüzeylerinde Azerbaycan bayrağından, dans eden alevlere dek türlü ışık oyunlarıyla Bakü akşamlarına muhteşem görüntü katması. Son gittiğimde bu kulelerdeki Fairmont Hotel’de kaldım. Otelin odalarında tüm Bakü’ yü bir helikopterle geziyormuş hissine kapılıyorsunuz. Odaların bir duvarı cam ve Bakü’ nün ışıltısı yatağınıza kadar geliyor geceleri. Çok geniş odalarda tüm konfor sağlanmış. Sahildeki Four Season Hotel de yeni bir bina ama geçmişin mimarisine imza atılmış. Hilton gibi çok sayıda başka beş yıldızlı oteller de bulacaksınız bu bölgede. Rus mutfağı için Mari Vanna, Uzakdoğu mutfağı için Chinar, modern Azeri mutfağı için Sahil, geleneksel Azeri mutfağı için Nakhchivan Restaurant’ı denedim. Paris Bistro'nun soğan çorbası lezzetliydi. Rooms da sevdiğim yerlerden biri oldu. Mangal'ın kebaplarına bayıldım.