Ancak belki de Japonya’yı Japonya yapan kendine has gelenekleri ve eşsiz kültürel özellikleridir. Binlerce yıllık geleneklerini günümüze kadar taşıyan Japonlar, geliştirdikleri çağın ötesinde teknolojilerde dahi bu geleneklerden ilham almayı başarmışlardır. Peki, Japon gelenek ve görenekleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ister misiniz? Gelin, Japonların kendisine hayran bırakan tarihi geleneklerini yakından keşfedelim.
Selamlaşmak Yani “Ojigi” Çok Önemli
Japon gelenekleri arasında en bilineni selamlaşma merasimi yani “Ojigi” dir. Japonlar, Avrupalılar ve diğer birçok bölge insanının aksine temas etmekten hoşlanmayan bir toplumdur. Sarılmayı, tokalaşmayı ve öpüşmeyi tercih etmeyen Japonlar, karşılarındaki insana selam vermek başka bir deyişle onlara saygılarını göstermek için hafifçe öne doğru eğilirler. Bu eğilme geleneğine verilen isim de “Ojigi”dir. Hatta Japonların telefonla konuşurken dahi karşısındaki insana saygılarından dolayı ayağa kalkıp selam verdikleri görülür.
Eşsiz Güzellikte Sakura’lar
Japonların gelenekleri arasında en önemli parçalardan birisi de ülkenin sembolleri arasında yer alan Japon bahçeleridir. Eşsiz güzellikleri, kusursuza yakın peyzaj mimarisi ve manzarasıyla adeta cennetten bir köşe gibi gözüken Japon bahçelerinin en önemli bitkisi ise kiraz çiçekleri yani Sakura’lardır. Sakura’lar pembe renkleri, biçimleri ve eşsiz görüntüleriyle Japonlar için çok önemli bir kültürel miras olarak kabul edilir. Namı dünyanın dört bir yanında bilinen Japon bahçelerinin ise vazgeçilmez parçalarıdır. Tokyo’da bulunan Ueno Parkı, Kanazawa’da yer alan Kenroku, yine Tokyo’daki Rikugien ve Kyoto’da yer alan Saiho-ji bahçeleri her yıl milyonlarca turistin ilgisini çeken Japon bahçeleri arasında yer alır.
Çay İçmenin Ötesinde: “Sadou Chadou”
Çay içmek birçok insan için yemekten sonra veya öğle arasında yapılan bir mola veya keyif aktivitesidir. Japonlar içinse yüzyıllardır süregelen tarihi bir gelenektir ve ilginç Japon gelenekleri arasında yer alır. Japonlar “Sadou Chadou” ismini verdikleri gelenekle çayı bir sanat haline getirerek huzur buldukları bir ritüele dönüştürür. Bu geleneğin altında yatan şey ise yaşanılan anı hissetmek ve o anın asla geri gelmeyeceğinin farkında olmaktan geçer. Japonlar bu yüzden çayı bir oldukça dikkatli ve özenle hazırlar. Demlikleri, fincanları, çayı karıştırma biçimleri ve çay koyarken ki hareketleri planlıdır. Kısacası çay içmek Japonlar için bir tür felsefedir.
Misafirperverlik Geleneği “Omotenashi”
Japonlar günlük hayatta üzerine çok düşünülmeyen birçok konuda oldukça hassaslardır. Bu hassasiyet gelenek ve kültürlerinden gelir. Misafirperverlik yani “Omotenashi” Japonlar için oldukça değerli bir kavramdır. Japonlar, evlerinde ağırladıkları misafirlerin rahat etmesi için aklınıza gelebilecek hatta bunun da ötesinde tüm detayları düşünür. Japon kültürünün önemli bir parçasını oluşturan Omotenashi’de saygı en önde gelir. Japonlar misafirlerine asla saygıda kusur etmez aksi halde bundan utanç duyarlar.
Japon misafirperverliği “Omotenashi” Japon kültüründe olduğu gibi aynı zamanda Lexus markasının önemli bir parçasını oluşturur. Bu gelenek, Lexus’un tüm detayları düşünmesini sağlarken her müşterinin farklı olduğu düşüncesiyle kişiselleştirilmiş bir yaklaşım doğurur. Omotenashi, kullanıcılara sunulan otomobillerden showroom’lara ve verilen hizmetlere kadar her noktada kendisini gösterir. Lexus otomobillerinde yer alan her özelliğin arkasında bu felsefenin izleri bulmak mümkün. Örneğin; kadın sürücüler direksiyonu tuttuklarında tuşlara basarken rahat edebilsinler diye tasarım aşamasında Lexus mühendisleri takma tırnak kullanarak çalışmıştır. Bir başka örnek vermek gerekirse, Lexus mühendisleri en rahat ve en konforlu sürüş deneyimini sağlayabilmek için sadece bir aracın koltuğu üzerinde bile 5 yıl çalışmışlardır.
Takumi Geleneği
Japon gelenekleri arasında belki de Japonya’nın tüm insanlık için kabul görmüş ürünler sunarak kendilerini ispatlamasını sağlayan önemli gelenek Takumi’dir. Takumi, genel bir tabirle ustaların ustası unvanı olarak kabul edilebilir. El işçiliğine çok önem veren Japonlar, bir işte usta olabilmek için yıllarca o işe odaklanır ve kusursuza yaklaşmak üzere çok büyük çaba sarf ederler. Bu çabalarının sonucu olarak “Takumi” unvanını alırlar. Çok eski bir Japon anlayışı olan Takumi, aslında Lexus markasının da referans noktasını oluşturur.
Lexus’un tasarım aşamasından geliştirilmesine kadar her seviyede Takumi ustaları bulunur ve bu zanaat felsefelerinin koruyucuları olarak deneyimlerini Lexus araçlarına yansıtır. Lexus’un akumi Ustaları (Opens in new window), 60 bin saatlik deneyimle bu mertebeye ulaşır. Örneğin; Kyushi'deki Miyata Lexus fabrikasındaki 7.700 işçiden sadece 19'u Takumi'dir. Saatler süren uygulama ve eğitimlerden sonra Lexus’ta çalışan Takumi’ler neredeyse insanüstü duyulara sahip olurlar. Öyle ki gözle görülmeyen bir işaret veya hatayı tek bir bakışta ayırt edebilme motorun sesini dinleyerek herhangi bir teknik hatayı kavrayabilme ve milimetrik kusurları kolayca bularak çözebilme yeteneklerine sahiptir.
Japonların geleneklerini günümüze kadar sürdürebilmeleri, onların hatta insanlığın gelişiminde büyük rol oynamıştır. Bu geleneklerin en temelinde ise saygı yer alır. Günümüzde bilinen sayısı binleri aşmış Japon geleneği bulunur. Bu gelenekleri ve kültürü hayatın her alanında yaşayan Japonlar belki de bu bakımdan eşsiz bir geleneğin de temsilcileridir. Diğer yanda başta Omotenashi ve Takumi olmak üzere birçok tarihi gelenek Lexus’un ilham kaynağı olmuştur. Bugün üretilen her Lexus otomobilinde tüm detayları düşünülmüş kusursuz bir misafirperverliğin ve yine kusursuz bir işçiliğin izlerini görmeniz mümkün.
