ÖNCÜ RUH

"Sesler ve boşluk arasında ve sesler ile benliğim arasında neler olduğunu dinliyorum," diyor. "Sesin boşlukta yarattığı rezonans ve yansımaların farkına vardığınızda, duyduğunuz seslerin aslında çevre ile olan etkileşimlerden oluştuğunu farkediyorsunuz."

Spatial Sound Institute'u 2015 yılında Budapeşte'de kuran ve orada yaşayan Oomen, aslında tiyatro ve operada kullanılmak üzere ses tasarımları yapıyor. Ancak 2007'de dikkatini boşluğun, sesin ve algının arasındaki ilişkiyi araştırmak üzere kurduğu 4DSOUND isimli şirket ile yaklaşık 100 adet mekansal ses projesi hayata geçirmiş ve dinleme deneyimini daha da iyi hale getirmek için çalışmalarını devam ettiriyor.

"Dinlenme deneyimimizi ne kadar geliştirirsek, o kadar uzaysal bir dinleme haline geçiyoruz," diyor. "Yüksek kaliteli bir dinleme deneyimi demek, kendine değil, çevremizde hareket eden seslere odaklanmayı mümkün kılan bir ses sistemini dinlemek demek. Ses sistemi bu sürecin sadece bir parçası, etrafınızdaki boşluğun tasarımı, iç dekorasyonu, sosyal yönler ve -en önemlisi- sesin içeriği, tüm dinleme deneyimini bir bütün olarak yaşamanız için gereken elementler.

Oomen için, ekipmanın kalitesi kadar, dinleyicinin aktif olarak bu deneyimin içinde yer alması da çok önemli.

"Dikkat eşiğimiz o kadar kısaldı ki, çoğu insan için dikkatlerini gerçekten "dinlenmesi" gereken bir şeye odaklamaları bile büyük bir efor gerektiriyor." diyor. "Eğer daha özel ve deneyimsel olarak bizi içine çeken dinleme tecrübeleri istiyorsak, öncelikle çevremizdeki gürültüleri durdurmalıyız, eğer bunu yapmazsak basitçe hiçbir şey duymuyoruz diyebiliriz."

Her ne kadar gençliğinden bu yana bestelemeye devam ettiği müzik hakkında hala tutkusu devam etse her gün çok boyutlu seslerin içerisinde de olsa, Oomen gene de dinlemekten en çok keyif aldığı şeyin sessizlik olduğunu söylüyor.

"Günlük hayatımda en fazla duyduğum şey sessizlik" diye itiraf ediyor. "Tabi sessizlik göreceli bir kavram, sessizlik yerine şöyle söylemek belki daha doğru olur: daha az gürültü ve daha çok boşluk; böylece duyularım açılıp nefes alabiliyor ve daha fazla duymaya başlıyorum.