Ne aramıştınız?

Türkiye'ye En Yakın Yurtdışı Tatilleri

Bu yazıya konu ülkeler, her yıl milyonlarca turistin aktığı kültleşmiş rotalar değil. Hiçbiri uzun yollar kat etmeniz gereken uzak rotalar da değil. Gelin bu kez yakınları keşfedin. Rahatlıkla gidebileceğiniz, farklı kültürlerin arasına dalacağınız, tarihten ilginç izler yakalayabileceğiniz ve doğasına hayran kalacağınız coğrafyalar...

Gürcistan

Gürcistan’la sınır kapımız Sarp, Hopa’ya dolmuşla yaklaşık 20 dakika uzaklıkta. Ülke bize hem çok yakın hem çok ucuz hem de vize derdi yok. Gürcistan’a beklentilerinizi yükselterek gitmeyin ama muhteşem doğa manzaraları görmeye hazırlayabilirsiniz kendinizi. Dünyanın en büyük botanik parklarından biri Batum’da. 5 bini aşkın bitki çeşidinin bulunduğu park, 105 yaşında. Tiflis ülkenin tarihi kenti; evleri ve kiliseleriyle kurduğu eskiye ait olma atmosferinin etkisine giriyorsunuz. Özellikle Orta Çağ ve Sovyet mimarisinin izlerini taşıyor. Geçmişi 5. yüzyıla kadar uzanan bu şehrin sokaklarını adımlamak tarih severler için bambaşka bir deneyim demek. Eski başkent Miskheta da tarih meraklılarının listesinde olmalı. İlginizi çekerse Stalin’in doğduğu şehir Gori’ye ve Borjomi’deki kaplıcalara da gidebilirsiniz. Gürcü mutfağı Avrupa, Asya ve Ortadoğu mutfaklarından izler taşıyor. Milli yemeklerinden Khinkali, ağırlıklı olarak etle yapılan ancak peynir ve sebzeli çeşitleri de olan bir çeşit mantı, mutlaka tadılmalı.

Ermenistan

Tarihi M.Ö. 6. yüzyıla uzanan Ermenistan, Urartu Krallığı’ndan Roma İmparatorluğu’na, Pers’lerden Bizans’a, Selçuklu’dan Osmanlı’ya uzanan dünyanın en güçlü uygarlıklarına ev sahipliği yapan zengin bir kültür coğrafyası. Başken Erivan’a gittiğinizde Cumhuriyet Meydanı’yla şehri keşfetmeye başlayabilirsiniz. Ermenistan’ın ulusal galeri ve müzeleri bu bölgede. Akşam saatlerinde meydanda çok hoş gösteriler var. “Şarkı söyleyen çeşmeler” diye adlandırılan fıskiyelerin klasik batı müziği eşliğinde yaptığı ışık gösterilerini izleyebilirsiniz. Meydandan yürüyerek ulaşabileceğiniz Tashir Caddesi, sadece şehrin değil ülkenin en işlek ve popüler noktalarından biri. Kültür-sanat meraklıları, Erivan Opera Binasını da gezmeli.

Doğanın tadını çıkarmak isterseniz, bu kez Kafkaslar’ın en güzel göllerinden Sevan’ı ziyaret edebilirsiniz. Mimariye meraklı olanlar için de birçok manastır gezi rotasına dahil edilebilir. Khor Virap, Haghartsin, Gueghard, Noravank bunlardan birkaçı. Ermeni mutfağı hiç yabancılık çekmeyeceğiniz lezzetlerle dolu. Bir Akdeniz ve Doğu karması olarak özetlenebilir. Yemekler et ağırlıklı; bizdeki keşkek gibi yapılan harisa ve topik ise ünlü yemekler arasında. Bir de ekmek konusunda iddialılar.

Moldova

Küçük bir ülke, turizm yıldızı olmaktan çok uzak. O yüzden aradığınız alternatif bir rota ve korunmuş bir doğaysa Moldova seyahati planlayabilirsiniz. Başkent Kşinev büyük parkları ve gece hayatı ile ünlü. Şaraplarıyla iddialılar. Dünyanın en büyük yeraltı mahzenlerine ev sahipliği yapıyor; uzunluğu 100 kilometreyi bulan mahzenler var. Bunu turizm potansiyeline dönüştürmüşler; mahzen turları düzenleniyor. Ştefan Cel Mare şehrin en hareketli caddesi. Buradan yürüyerek sebze-meyve ağırlıklı pazarların kurulduğu Piata Centrala’ya ulaşabilirsiniz. Valea Morilor Parkı ise merkezden biraz uzaklaşınca ulaşacağınız yemyeşil bir dünya. Halkın gündüz en çok vakit geçirdiği yer; özellikle hafta sonları. Sanatseverler Marina Biesu Opera Bale Tiyatrosu’nun programını kontrol etsin ve Puşkin Müzesi’ne uğramadan dönmesin.

Yazarın 3 yıl sürgün yaşadığı küçük evde, kişisel eşyaları sergileniyor. Etnografya ve Doğa Tarihi Müzesi de listenizde olsun; Moldova’nın tüm bitki varlığından örnekler ile halk kültürüne ilişkin detaylar bir arada. Ülkenin ikinci en büyük şehri Trispol. Sovyet izlerinin her adımda yanınızda olduğu kentte; kimilerine kasvetli ve soğuk, kimilerine huzurlu gelen arada kalmış bir hava hissediliyor. Birçok kültürden etkilenerek şekillenen bir mutfakları var. En ünlü lezzetleri arasında Karadeniz mutfağına bir selam yollayan polenta bulunuyor; costita ve mushka’yı da tadın.

Slovenya

Size Slovenya’yı tek cümlede şöyle özetleyebilirim: Aynı gün içinde Alp Dağları’nda doğayla baş başa keyif yapıp Akdeniz’in ılık sularına kendinizi bırakabilirsiniz. Beyaz dağlar, yeşil ormanlar, derin vadiler, mağaralar, üzüm bağları ülkede arabayla yol alırken göreceğiniz en sıradan manzaralar. Ülkenin yüzde 57’si ormanlarla kaplı. Gezi rotanıza alacağınız şehirlerin başında başkent Ljubljana var. Nüfusun yarım milyonu bulmadığı kent, masallardan çıkmış dedirten bir sevimliliğe sahip. Şehrin merkezi Ljubljanica Nehri kıyısındaki Presernov trg, Tiple Köprüsü’nün diğer tarafında ise eski şehir var. Ljubljana’yı iki saatte dolaşabilirsiniz.

Sanatın merkezi diyebileceğimiz Metelkova’ya muhakkak uğrayın. Sanata ve tarihe meraklıysanız Ulusal Galeri, Modern Sanatlar Müzesi ve Slovenya Etnografya Müzesi keyifle ziyaret edeceğiniz adresler arasında. Ljubljana’dan bir saat uzaktaki Bled göl, ada ve kalenin ideal bir kombinasyonu olan muhteşem bir yer, muhakkak görün. Bled’in benzeri Bohinj de güzelliğiyle büyüleyen bir bölge. Ayrıca Avrupa’nın en büyük mağarası Postojna da Slovenya’da bulunuyor. Mağaranın 20 kilometresi açık ve trenle gezebiliyorsunuz. Slovenya gezinizde birden fazla şehre gidecekseniz listenize Celje, Kranj ve Maribor’u ekleyin.

Saffet Emre Tonguç

Saffet Emre Tonguç, tarihçi, seyahat yazarı ve profesyonel rehber. Boğaziçi Üniversitesi’nin Turizm ve Otel Yöneticiliği, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ile Osmanlı Sosyal Tarihi yüksek lisans bölümlerinden mezun oldu. Viyana Ekonomi Üniversitesi’nde işletme üzerine doktora çalışması yaptı.